“Kılıç kınından çıkmadan, it sürüsü dağılmaz!”
Eh madem öyle kılıcı çekmek lazım!
İtler azınca arada bir şöyle ağız dolusu “dağılın uleyyyn” diye üstlerine yürümek…
Malumunuz… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa eder etmez FETÖ-PKK itleri ağızlarından salyalar akıta akıta sosyal medyadan saldırmaya başladılar!
Hamamönü Susam Sokağı’ndaki tedavülden kalkmış siyasi enkazlar yine “bu istifa Erdoğan’a kaça patlar” sevindirikliğine kapıldılar… Yazık… Dubai zirvelerinde ele aldıkları FETÖ projelerinin en önemli ayağında yani Süleyman Soylu’yu etkinsizleştirme kısmında başarıya ulaştıklarını sandılar!
Bülent Arınç ise yine karda yürüyüp iz bırakmadan, sinsice “apartman bodrumuna saklanarak” iş takibine başladı… Bu kez yalnız değil ama… Junior Arınç ile birlikte…
Abdullah Gül mü? Canım o varlık zaten malum… İşini hiç aceleye getirmez… İntikamını yavaş yavaş tadını çıkara çıkara alır! Denemediğini düşünmüyorum… Lakin bir yolunu bulup da Süleyman Soylu’yu amaçlarına araç yapamadı. Zira Soylu, Reis’e karşı kurulan bir komplonun aparatı olmayacak kadar sadakatli… Eeeee, peki Gül ne yaptı? El mecbur dipten dipten AK Parti teşkilatını Soylu’ya karşı etkilemeye çalıştı. (Belki Kraliçe bir şövalye nişanı daha verir… Hatta ölmeden Türkiye elçisi falan yapar da ailecek muradına erer!)
Reis adam yerine koymuyor diye muhalefetin kollarına atlayan “ağlak yazar”ın hali daha bir içler acısı… Diyor ki: “Acaba Soylu için harekete geçip müthiş bir sosyal medya harekâtı gerçekleştiren yüzbinlerin niteliği ne?”
Cevap vereyim: Millet Efendi, millet! Bu öyle FETÖ&PKK’nın organize işlerine benzemez. Yürekten coşar… Öyle örgütlü falan değildir yani… Nitekim örgütlü olsa içimizdeki AaaKiiPii’liler çam üstüne çam devirmezlerdi değil mi? İçimizdeki Davutoğlu ile Gül ile flört eden kimi AaaKiiPii’liler, sosyal medya sallanırken “ekranlarından tıbbi maskenin yeri ve önemi” konulu tırışka meselelerle zaman öldürmezlerdi.
Aldın mı cevabını şimdi?
Düşünüyorum bu ağlak yazar, sosyal medyayı mobilize edecek benzer bir millet gücüne sahip olsaydı neler yapmazdı! Demek ki tepkisi bir tür popülarite kıskançlığı!
Soylu da yalnız bırakıldı!
Reis defalarca demedi mi “Yalnızlığımı ben bilirim diye?” Süleyman Soylu’nun yaşadığı Reis’in yaşadıklarının yanında ne ki?
Mit Krizini tribünlerden seyretmediler mi?
Gezi Kalkışması’nda ortalığı yakıp yıkan, darbeci vandalları afla dışarı salıvermediler mi?
Kobani Kalkışması’nda “aha da bu Tayyip’i götürür!” diye
Kandil’le ittifak etmediler mi?
Hevallerden selam almadılar mı?
Dolar spekülasyonunda, 15 Temmuz’da, 7 Haziran seçimleri sürecinde, 1 Kasım seçimleri öncesinde hemen yüksek manevra kabiliyetleriyle Reis’e muhalif kesilmediler mi?
Reis’e karşı düzenlenen her darbe girişiminde tribünlerden sessizce seyretmediler mi?
Her milli meselede Reis’i bir başına bırakmadılar mı?
Her badireyi Reis kendi dişiyle tırnağıyla siyasi dehasıyla atlatmadı mı?
Süleyman Soylu’nun bırakıldığı yalnızlık da aynı hesap işte…
ÖZLEM ZENGİN OLMASAYDI…
AK Parti’de o kadar bakan ve milletvekili var… CHP’li hadsiz Özgür Özel bir terör örgütü mensubu için Soylu’ya “O Süleyman… Soyadıyla namütenasip bir şekilde…” derken, “hadsiz Süleyman” derken neden kimse tek satır destek çıkmadı? CHP’li Özgür Özel bir DHKP-C’li için İçişleri Bakanına “Bakan Helin’i DHKP’C ile müştereken öldürmüşlerdir” derken neden susmayı tercih ettiler?
Neden Reis istifayı reddedinceye kadar Bakan arkadaşlarına tek satır destek vermediler?
CHP’liler, DHKP-C’liler için İçişleri Bakanı Soylu’ya taarruz ederken Özlem Zengin de olmasa Bakan Soylu için kimse ağzını açmayacaktı!
Bu olay iktidar partisi için büyük ayıp değil mi? Kişisel olarak seversin veya sevmezsin! Ancak aynı parti çatısı altında isen, birinin uğradığı linç karşısında bana ne diyemezsin! Siyasi şahsiyet gereği en azından!
order generic femara 2.5 mg cheap femara 2.5 mg generic abilify 30mg
trimox 500mg uk amoxicillin 500mg over the counter order clarithromycin generic