MEHTAP YILMAZ
Sosyal medyadaki tepkilere baktım…
Esra Elönü’ne nasıl vahşice bir linç girişiminde bulunduklarını gördüm.
Üşenmedim…
Ülke TV’yi, Kanal 7’yi, program yapımcısı Esra Elönü’yü, program konuğu Sevda Noyan’ı küfür ve hakaretlerle linç eden pek çok profili inceledim.
DHKP-C’nin “infaz” emriyle açlık grevine girip ölen teröristler için İçişleri Bakanı’na hakaret eden ne kadar hesap varsa…
FETÖ uğruna resmi makamlara çatan ne kadar hesap varsa…
PKK’nın silahlı mücadelesini örnek gösteren Ayşenur Aslan’a alkış tutan ne kadar hesap varsa…
PKK’lı teröristleri “devrimci” diye alkışlayan CHP’li Canan Kaftancıoğlu’nun fanatiği ne kadar hesap varsa…
LGBT’lilerle kol kola yürüyen, polislere saldıran ne kadar hesap varsa…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a darbe ve “idam” iması yapan Ragıp Zorakolu’nu alkışlayan ne kadar hesap varsa…
Yani Erdoğan düşmanı ne kadar Gezici, Fetöcü, DHKP-C’li, PKK’lı, TKP’li varsa, bu iki hanıma çirkef hakaretlerle saldırıyordu!
*
Kobani Kalkışmasını kışkırtan HDP-PKK’lı “Selahattin Demirtaş tahliye edilsin” diyen Temel Karamollaoğlu’na tepki gösteremeyen…
Kendisine “katil” diyen Canan Kaftancıoğlu için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya çatan Temel Karamollaoğlu’nu tek kelime kınayamayan…
“Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmemesi ayıptır” diyen Kılıçdaroğlu’na ağızlarını açmayan muhafazakârlar hep birlikte Esra Elönü ve Sevda Noyan’ı ağız dolusu eleştirmeye, kınamaya, protesto etmeye başladılar!
Kolaydı değil mi?
Bizde insan harcamak kolaydı!
Esra Elönü kazara istifa etse bundan sonra ne arayan olur ne soran! İşte bizim mahallenin pısırıklığı, korkaklığı ve gülünç ezikliği…
Bu olayda en çok da Kanal 7 ve Ülke TV’nin anında özür dilemesine sinir oldum açıkçası!
Yahu bu ne panik? Bu eziklik? Bu ne korku?
Muhalefetten birileri “höt” deyince bu nasıl bir telaşa kapılma hali böyle?
Bu terör yandaşları kadar olsun insanlarınıza sahip çıkmaktan korkmasanız ve yüzümüzü kızartmasanız ne olur yani?
Hayatınızda bir kez olsun sahip olduklarınızı kaybetmekten korkmadan, muhalefetin vahşi arenasında kurban etmeseniz dava arkadaşlarınızı…
Muhalefet içinizden birine saldırınca başınızı kuma gömmeseniz… Tribünlerden seyretmeseniz linç edilişini… Hedef gösterilmesine sessiz onay vermeseniz…
Soruyorum size!
PKK’lı Sakine Cansız’a “devrimci” diyen, MLKP örgütü liderine selam çakan, HDPPKK’lı Selahattin Demirtaş için tahliye isteyen, MİT Tırları skandalının mimari Enis Berberoğlu için İstanbul’a kadar yürüyen, Erdoğan’a darbeye kalkışan Gezicileri Cumhurbaşkanlığı inisiyatifiyle serbest bırakanlar kadar olsun yürekli davranamıyorsunuz, neden? Hak için, vatan millet için mücadele edenlere sahip çıkmak söz konusu olduğunda neden başınızı kuma gömüyorsunuz? Neden kaçacak yer arıyorsunuz? Neden pısıyorsunuz bu kadar?
Misal…
“Devlet katil değil, seri katil!”
“Elime makineli alıp Soma’ya gidesim var”
MLKP terör örgütü lideri için “Komutana bin selam”
PKK’lı Sakine Cansız ile birlikte infaz edilen üç PKK’lı terörist için, “Üç kadın sözünü resmi, sıradanlaştırıcı, uzak buluyorum. Üç devrimci kadın denmeli… Devrimci oldukların için öldüler” diyen Canan Kaftancıoğlu için kim özür diledi soruyorum size?
“Bugün Kürt siyasi hareketi, nasıl koskoca yüzde kırk küsürle gelmiş AKP iktidarını masaya oturtup bilek güreşine tutuşuyorsa, arkasında silahlı bir mücadele var! Onun getirdiği bir gözdağı var! Silahlı ya da silahsız mücadele etme, bedelini ödemek ve gericiliğe, faşizme baskıya her türlü çağ dışı ideolojiye, faşizme karşı ödevimizi yapmamız lazım” diyerek muhalefeti PKK’nınki gibi bir silahlı mücadeleye tahrik eden Ayşenur Aslan için özür dileyen, iki büklüm olup basın açıklaması yapan oldu mu?
Bu milletin Başkomutanı Erdoğan’a idam sehpasını işaret eden Ragıp Zorakolu için özür dileyen oldu mu?
*
Sevda Noyan’ı kanalınıza davet etmişsiniz! Sonuçta konuğun sizin belirlediğiniz sınırlarda konuşma gibi bir zorunluluğu yok. Şimdi programın günahını, vebalini konuğun sırtına yıkıp kenara çekilmek nasıl bir medya sorumluluğudur?
Hatırlarsanız… Canlı bomba olarak aranan DHKP-C’li üniversite öğrencileri Elif Sultan Kalsen ve Harran Aydın basın toplantısı yaptı, kendilerine komplo kurulduğunu söylediğinde tüm muhalif medya TV’leri bu basın toplantısını ekranlarına taşımadı mı? Kızları masum ilan etmediler mi? Sonra Elif Sultan Kaysen polis noktasına canlı bomba eylemi düzenleyip öldürüldüğünde hangisi medya organı özür diledi?
Ah Cüneyt Özdemir…
PKK’lı teröristle tatlı tatlı bir abi ağzıyla konuşan, “Kırmızı Fularlı Kız” diyen Cüneyt Özdemir, sadece darbe karşıtlığı heyecanıyla söylediği sözler yüzünden Sevda Noyan’a nasıl muamele ediyor açın izleyin! Bu mu tarafsız yayıncılık şimdi? Sen dün eli silahlı, PKK militanına Kırmızı Fularlı Kız diyeceksin, sonra da ben darbeye müsaade etmem diyen bir kadını ekranından kovacaksın…
Ayşe Deniz Karacagil PKK’lı terörist, Sevda Noyan ise torun torba sahibi bir hanım yazar… Teröriste Kırmızı Başlıklı Kız muamelesi, Sevda Noyan’a terörist muamelesi… Bu ne çelişki şimdi?
İşte bu da “darbe” imalarında bulunan Özgür Özel’in çok temiz ilişkisi… Buyurun Sevda Noyan’ın peşine düşenler kim? Bu isim DHKP-C’li değil mi?
Tebrikler güzel yazı olmuş
Eline-beline-diline sağlık harbi kadınsın helâl olsun sana