MEHTAP YILMAZ
Kaç keredir yazıyoruuum!
Abdullah Gül asla yaş tahtaya basmaaaaz!
Hani yıllardır bir tür parti kuramamasını, cumhurbaşkanı adayı olmamasını “cesaret edememesine yoranlar var ya, ben öyle düşünmüyorum!
Aslında bu çekinikliği kesinlikle şansı olmadığını bilmesinden kaynaklanıyor bence…
Bu yüzden açtığı dükkâna başka birini oturttu işte!
Eğer Abdullah Gül’ü azıcık tanıyorsam, DEVA Partisinin zerre kadar iktidar olma şansı olsaydı, liderliğini değil Ali Babacan’a, babasının oğluna bile kaptırmazdı!
E malum…
Cumhurbaşkanlığı makamını kaybettiğinden beri doluya koydu olmadııı, boşa koydu olmadı!
Senelerdir “intifadacı” Hayrunnisa Hanım’ın tazirlemelerine rağmen sahaya çıkamamak, direnmek kolay mıydı?
“Sen imkansızsın, sensizlik imkânsız, ah imkânsız” diye bir şarkı vardı ya…
Haleti ruhiyesi aynen öyle…
Abdullah Gül’ün Erdoğan kinini bu zaviyeden bakarak anlamaya çalışın!
Hatırlarsanız seçim sürecinde Abdullah Gül’ün Maslak’taki ofisi CHP merkezi gibi çalışıyordu. Bu şaşırtıcı değil miydi sizce de?
Sen kalk, AK Parti’deki başbakanlığın ve cumhurbaşkanlığın döneminde sana muhalefet edenlerle kol kola gir ve namluyu seni başbakan yapmış, cumhurbaşkanı yapmış olan partine, Erdoğan’a doğru çevir!
Akıl alır gibi değil!
Bu nasıl bir Erdoğan kinidir? Bu nasıl bir Erdoğan tahammülsüzlüğüdür? Bu nasıl bir Erdoğan çekememezliğidir ki DEVA Partisi şimdi de HDP’ye göz kırptı?
Ali Babacan’ın Yardımcısı İdris Şahin’e “HDP’nin olduğu bir ittifakta yer alır mısınız?” diye sormuşlar…
Şahin de “Demokratik yollarla, meşru zeminde parlamentoya girmiş herkesle irtibat kurabiliriz, görüşme de yapabiliriz” diye cevap vermiş!
Şimdi DEVA partisinin üst aklı Abdullah Gül olduğuna göre Ali Babacan’a değil de ona sorayım!
Cumhurbaşkanlığından olma hırsı sizi bu kadar mı şarampole yuvarladı Abdullah Bey?
Siyasi çizginizde “Önder Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini!” diyenlerle bile ittifak etme noktasına gelmenizi bu millete hangi siyasi duruşunuzla izah edeceksiniz?
“O keleşleri size çevirmesini iyi biliriz” diyenlerle “irtibat kurabiliriz” derken, AK Parti’ye muhalefet etmenizi, Erdoğan’la irtibat kuramamanızı hangi siyasi stratejinizle izah edeceksiniz?
Siyasi kariyerinizi borçlu olduğunuz AK Parti tabanına, “PYD terör örgütü değildir” diyenlerin CHP’si ile kol kola muhalefet etmenizi bile izah edememişken, şimdi de HDP ile kol kola girerek mi AK Parti’ye muhalefet edeceksiniz?
“Gezi’nin yarıda bıraktığını bu halk tamamlayacak. Amerika’da olanlardan korkun. Gezi’yi hatırlayın ve yeni bir geziyi bekleyin. Ama yeni Gezi eskisi gibi olmayacak” diyenlerle “Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarını devirmek” dışında nasıl bir ortak paydanız olabilir?
“Halk ayağa kalkacak ve bu iktidarı da iktidardan geri kalan her şeyi de süpürecek” diyenlere göz kırparak, “Recep Tayyip Erdoğan gitsin de isterse memlekette kıyamet kopsun” mu diyorsunuz yani?
69 yaşındasınız…
Bu milletin cumhurbaşkanlığını yapmış bir isim olarak, “MLKP liderine bin selam” diyen CHP’lilerle kol kola girdiniz!
Soros sponsorluğunda ortalığı savaş alanına çeviren, darbeye kalkışan, devletin yatırımlarına göz diken Gezici vandalları polis yakaladı, siz cumhurbaşkanlığı inisiyatifinizi kullanarak serbest bıraktınız!
Sizi kimlerin oyu önce başbakan sonra da cumhurbaşkanı yaptı?
Peki Cumhurbaşkanlığı inisiyatifinizi neden 28 Şubat sürecinde tutuklanan masum insanlar için de kullanmadınız? Teşbihte hata olmasın… En azından darbeci Evren Paşa gibi biraz sağdan biraz soldan “salarak” eşitlik sağlasaydınız!
28 Şubat’ta suçsuz yere cezaevlerine tıkılanlar Geziciler gibi devletin malına milyonlarca dolar zarar mı vermişlerdi? Etrafı mı yakıp yıkmışlardı? Polise Molotof mu atmışlardı? Soros’un sponsorluğunda sokak savaşçıları mı olmuşlardı? “Önder Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini” diyerek, bir terör örgütünün meclisteki şubesi gibi mi davranmışlardı?
O cumhurbaşkanlığı inisiyatifinizi neden Sivas Madımak olaylarında suçsuz yere yatanlar için de kullanmadınız?
O cumhurbaşkanlığı inisiyatifinizi neden tek bir Müslüman için, muhafazakâr camiadan tek bir insan için dahi kullanmadınız?
Neden sadece vandallar? Neden sadece terör estirenler? Neden sadece etrafı yakıp yıkanlar?
Cumhurbaşkanlığınız süresince neden LGBT figürü Elif Şafak’ın kitabı için ta Urfa’ya giderek reklamını yaptınız! Başörtülü veya muhafazakar kalemler için ne yaptınız?
Ahir ömrünüzde ofisinizi “PYD terör örgütü değildir” diyen Kılıçdaroğlu CHP’sinin hizmetine sunarak itibarınızı yeteri kadar tüketmediniz mi?
Önce Allah’a, sonra millete bunun hesabını nasıl vereceksiniz?
Cevap verin, aynen bu köşede noktasına virgülüne dokunmadan yayınlayacağım! Bakalım herkesin DEVA’sı solcu olmayan birine de cevap lütfedecek mi?
*
Gerçek şu ki DEVA Partisi lideri Ali Babacan kabul etse de etmese de Abdullah Gül’ün bu bagajıyla seçimlere girecek! Vaktiyle ona oy vermiş bizlerin cevapsız bırakılmış sorularıyla!
Ali Babacan’ın bir Youtube kanalındaki röportajının “çok tıklanması” onun millet nezdindeki popülaritesini ifade etmiyor! Zira Ali Babacan’da lider ışığı yok!
Yahu kendi şirketindeki çalışanlarıyla bile iletişimi yok! Halkla nasıl olsun?
Bu bir parti lideri için çok büyük bir eksiklik! Ne Babacan bu milleti tanıyor ne de bu millet onu… Esnafa, çiftçiye, işçiye memura asla hitap etmiyor!
Yakınındakiler bile Babacan’ı soğuk, mesafeli ve kibirli olarak tanımlarken millet nasıl lider olarak benimsesin?
Bunu Abdullah Gül de pekâlâ biliyor. Ancak olası bir ittifakla, ite-kaka mecliste üç-beş sandalye…
O da belki…
Görülen o ki DEVA, daha çok irtifa kaybettirecek…
Ali Babacan bir ekonomist olarak hiç mi kar-zarar hesabı yapmıyor?
Hakikaten merak ediyorum! Buna değecek mi?
buy furosemide 100mg pill furosemide 40mg pill buy albuterol 4mg without prescription
where to buy propecia in usa